menu Menü
Logo Yengi Mecmua

Sahra-yı muhabbetde o divanelerüz kim

Mecnun-ı melametzede en akilimüzdür



ŞAİRİN HİLELERİ VE GERÇEĞİN REVİZYONU Önceki İŞGAL ALTINDA Sonraki

MANİFESTOYA ZEYL

Rağmen Şiir

Hikaye edilir ki Kars civarında ve de çevre illerde adeta bir mega star gibi itibar sahibi olan merhum Aşık Murat Çobanoğlu Ramazan Ayında iftar sonraları kendi işlettiği Aşıklar Kahvesi’nde usta işi hikayeler anlatır ve hayli talibi olan bu hikayeler bazen birkaç gün hatta hafta sürermiş. Bir gün Trabzon’dan Kars’a kamyonla mal getiren bir vatandaş namını duyduğu Çobanoğlu’nun hikayelerini bizzat dinlemek maksadıyla mal getirdiği akşam kahvehaneye giderek hikayeyi zevkle dinlemeye başlar. Gelgelelim hikaye ne o gün bitecektir ne de bir gün sonra. Murat Çobanoğlu hikaye anlatma geleneğinin son büyük temsilcisi olarak Bayram arifesine kadar hikayeyi anlatmaya devam eder. Malı teslim etmesine rağmen Çobanoğlu’nun belagatinde adeta bambaşka bir seyre kavuşan hikayenin sonunu dinlemeden memleketine dönemeyen vatandaş en sonunda kahvehanede Çobanoğlu’na “Yeter Âşık evde çoluk çocuk bekliyor, bitir de döneyim artık” diye isyan eder.

Bugün Türk Şiiri taassup ve devrim arasında sallanan bir sarkaç misali gidip geliyor fakat bu iki ucun da şiire yeni bir yön tayin edemeyeceği hayli açık ve aşikâr. Zira taassup tarafı Çobanoğlu’nu maatbanın dişlileri arasına hapsetmek isterken devrim tarafı da Çobanoğlu’nu buharlaştırıp söylediklerinin sadece formunu bozarak yeni bir şiirsellik elde etmeyi amaçlıyor. Her iki eğilimin elinde var olan malzemeyi ve alternatif olma özelliğini açmamız gerekecektir.

Şiir, çağının “nomos”unu gözetmek kaidesiyle iddia sahibi olabilir bunun yolu da toplumsal aklın karşılaştığı yeni sorunlara, hayatına giren mekanizmalara ve normlara aşinalık gerektirir. Matbaa teknolojisinin  açtığı limitleri sonuna kadar kullanan şiir bugün matbaanın çok daha ötesinde bir ekonomi-politik (Marksist tabirle) benimseyen toplumun vardığı yere varmayı amaçlamaktadır. Çobanoğlu’nun, yekünü bir kitabı aşan şiirsel müktesebatı için (ve dahi pek çok şair, edip, yazar için) matbaanın vaat ettikleri yeni alternatiflere muhtaç hale gelmiştir.

Meselenin devrim kısmı taassup kısmının çok daha ötesine geçerek “şiir adına her şey mübah” gibi rijid ve tasviri zor bir noktaya savrulmuştur. Taassup en azından bir birikime yaslanmak yönüyle yaşattığı muhafazakarlık ile şiir adına daha fazla söz söyleme hakkını sahipken tersine devrim, kimi ve neyi devireceği hususunda herhangi bir konsensüse varmamış günü birlik uğraşlara dönmüştür. Muhafazakarlığın babası olarak görülen İngiliz Filozof Edmund Burke’nin Fransız Devrimi’ni eleştirirken kullandığı argümanlardan biri olarak “amacı artık sadece devirmek ve eskiye dair olanı tarihe gömmek” fikri bugün şiirin devrimci kanadına uygun düşen bir yargı olsa gerektir. Sınırları olmayan bir şiir düşüncesi gibi şiirin kaybına sebebiyet verecek bir tarz ve tavra götürecek olan postmodern açılımların da poetik birer noksanlık taşıdığı sarihtir.

Yengi Mecmua ile Murat Çobanoğlu’na hürmetkar bir bakış açısı ile onun şiir müktesebatını çağdaş bir araç ve gerece tabi kılmak niyetindeyiz. Araç her ne kadar manayı ve anlam örüntüsünü belli değişiklere uğratsa da yapılan bu girişim nihayetinde şiirin cevherine zeval vermeyecek bir biçimde gerçekleştirilmektedir. Kısaca yorum metnin sınırlarına halel getirmeyecek bir düzlemdedir.

Dahası mesele bugün yaşadığımız zaman ve mekan hususları içerisinde Murat Çobanoğlu’na ve onun yazmış olduğu hikaye ile arasındaki ünsiyete zarar vermeksizin hem Çobanoğlu’nu hem de şiirinin kendi öz niteliğini ve kurucu ilkesini muhafaza ederek yeni bir yorumlama gayesidir. Muarızlarımızdan ve dahi tenkit ettiğimiz yönelimlerden ayrıştığımız nokta da çağın özelliklerinin farkında olarak şiirin mahiyetini bir noktada buluşturmak ve bugün görsel ve iletişimsel araçlarla cem etme çabamızdır.

Son söz:

“İnsan dedikleri duvara benzer,

Hele suvakları dökülsün de gör.

Dost gördüğün her güzele aldanma

Saç ağarsın, beli bükülsün de gör.”

Çağlar Ebubekir manifesto zeyl


Önceki Sonraki

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İptal Yorum gönder

keyboard_arrow_up